Siper Füzesi Ete Kemiğe Bürünüyor. Etkili Bir Anti-Balistik Mi Olacak Yoksa Basit Bir Patriot Klonu Mu ?


 

Bilindiği gibi Türkiye uzun süredir büyük bir uzun menzilli hava savunma sistemi açığı içindeydi. Bunu bir nebze olsa da kapatmak için S-400'leri alan Türkiye,  ne tam olarak açığı kapanmış nede S-400'leri tam verimli kullanabilmek bir yana başına bir çok dert almıştı. Diğer taraftan Türkiye kendi öz uzun menzilli hava savunma sistemi projesi olan Siper'i geliştiriyordu. Siper projesi hakkında nihayet bazı somut bilgi ibareleri gelmeye başladı.

Ne Bekliyorduk ? Ne Oldu ?


Türkiye gibi Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemleri alanına ilk kez girecek ülkeler için en kolay yol yapılmış bir hava-hava füzesini basit bir ikinci aşama booster'ı ile havadan atıldığı şartlara getirerek ve/veya biraz daha menzil ve kinetik güç kazandırarak onu yer radarları ile entegre çalıştırmaktır. Açıkcası ilk Siper infografiğindeki 2.cil booster'lı gökdoğana benzeyen Siper'i görüp, Siper'in ilk versiyonları uçakları vurmaya odaklı olacağı açıklamaları gelince Siper'in booster'lı ve yer radarlarıyla entegre 100-120 km menzilli uçak vurmaya odaklı bir sistem olacağını düşündürdü. Açıkcası acil ihtiyaca binaen mantıklıydı da, ancak içinde olduğumuz durumda görülen sistem böyle bir sistem değildir. Ancak tabi böyle bir ara sistemde ekstradan geliştiriliyor olabilir. Keza yerli hava savunma sistemleri ile ilgili infografiklerde "Göktuğ mühimmatlı Hisar" veya "Hisar G+" denilen füze böyle bir füze olabilir.


İçine Girdiği Her Projeye Seviye Atlatan Olgu : TSK İsterleri

Savunma Sanayi projelerinde "Tsk İsterleri" gibi bir olgu vardır. Bu olgu aslında ufak çözümlerle günü kurtarabilecekken kullanıcı ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri gibi Nato'nun en büyük 2. ordusu olduğu için söz konusu sistemlerin isterleri bir anda aşırı yükseliyor. Örneğin Doğu Ekolü Daha Az Zırhlı  ve ucuz bir Altay yerine 65 tonluk devasa bir altay, Kfx Sınıfı bir MMU beklerken F-22 sınıfı 21 metre 2x129 kn motorlu bir dev, 145 metrelik 48 vls'li bir fırkateyn beklerken Tf-2000 gibi 166 metrelik 64 vls'li bir ağır destroyer ile karşılaşabiliyoruz. Nihayetinde biz Booster'lı bir Gökdoğan beklerken en az 150-160 km menzilli anti balistik (maks. anti-srbm) bir füzede karşımıza çıkabilir. 

Uzun Menzilli Balistik Füze geliştirmek zor bir iştir. Oldukça büyük bir maliyette ister. O yüzden Deniz ve Kara kuvvetlerinin benzer füze ve altyapıyı kullanması gayet önemlidir. Bu yüzden tüm ilgili şirketlerimiz bu yolda işbirliği yapmış (Roketsan,Sage, Aselsan) olabilir. Füzeyi bu kadar iyi bir noktaya getiren ise 2 kuvvetin kendi isterleridir. Açıkcası bir kez S-400 seviyesini görmüş bir kara kuvvetinin Anti-Balistik kabiliyetsiz bir füze istemesi diğer yandan Çafrad gibi bir radara sahip gemileri kullanacak ve senelerdir sm-2/3 üzerine planlar yapacak bir kuvvetin Aster-30 gibi veya Patriot Pac-1 gibi bir füze istemesi ihtimal dahilinde dahi değildir. Son zamanlarda gördüğümüz bazı altyapı geliştirme projeleri ve son konsept görselleri bu anlamda iki kuvveti de tatmin edebilecek bir sistem gibi durmaktadır. 

Etkili Bir Anti Balistik Hava Savunma Sistemi Nasıl Olmalı ? 



Aster Blok 2 Bmd Konsepti

Her Uzun Menzilli HSS'i Anti-Balistik kabilyetine haiz değildir. Aslında bir adet arama+atış kontrol radarı, aktif radar arayıcı başlık + rf datalink + katı yakıtlı roket motoru ve alt sistemlerden oluşan bir füze uzun menzilde uçak vurabilir. Ancak Srbm vurmak hatta Mrbm vurmak öyle kolay bir iş değildir. Bazı ek özellik ve kabiliyetler lazımdır. Bunlara bakmak gerekirse ; 

1- Dacs- İtki güdüm sistemi ; Balistik füzeler uçaklardan çok daha fazla yüksek hızlara çıkabilir. Diğer yandan hava etkisinin az olduğu katmanlarda da vurulması gerekebilir. Esas olarak yüksek hızlarda milimetrik manevraları yapmak için pif-paf olarakta bilinen sıvı yakıtlı manevra iticileri olması lazımdır.

2- İkinci Aşama Katı Yakıtlı Booster :  Anti-Balistik füzelerin vurmayı hedefledikleri füzelerin menzili uzadıkça onları vurmaları gereken minimum yükseklik gereksinimi ve hedeflerin hızları da artmaktadır. Özellikle Mrbm'lere karşı etkinlik için günümüzdeki mevcut tek aşama füzeler yetersiz kalmakla beraber mutlaka ikinci aşama booster ve hatta bazen üçüncü aşama gerekmektedir.




3-  1-2 Colored Kızılötesi Arayıcı Başlık : Balistik füzeler tespit ve takip edilmesi güç nesnelerdir. Dolayısıyla imhaları için özellikle terminal aşamada, aktif radar arayıcı başlık yetmemekte rf datalink+aktif radar arayıcı başlık ve terminal aşama kızılötesi arayıcı başlığa ihtiyaç duymaktadırlar. Bu kızılötesi başlıklar ise one,two, triple coloured olarak swir,mwir,lwir olarak sınıflandırılır. Bunlar kısa, orta ve uzun dalga boylarıdır. Bunlardan bir tanesini taşırsa one, ikisini taşırsa two coloured seeker olarak geçmektedir. 

 4- Kinetik Enerjili Hit To Kill Harp Başlığı : Bilindiği gibi bir çok hava savunma sistemi yaklaşma tapalı hedefin yakınında patlayarak imha eden başlıklar kullanmaktadır. Ancak balistik füzeler çok yüksek hızlara çıktıklarından dolayı bu tarz harp başlıklarının bu füzeleri algılayıp patlamak için radar veya lazer temelli sensörleri yetersiz kalabilmektedir. Bu konuda Scud'lara karşı Patriotlar ciddi sorunlar yaşamıştır.  Bu yüzden hedefe direk çarparak imha eden güdüm ve yönlendirmesi iir seeker ve dacs ile desteklenmiş killer vehicle yani imha araçları olması gerekmektedir.


Türkiye'de Anti Balistik Füzesi Altyapısı Var Mı ?

Bu işe boosterlı hava-hava füzesi ile girmeyip yeni ve kendine özgü bir tasarımla girerek bizi şaşırtsalar da bu aslında çok güzel bir şeydir. Çünkü böylece füze temel alt sistemleri ve dizayn kapasitemizin yüksek olduğunu görmüş oluyoruz. Tabi füzenin beklenenden farklı olması bir tercih değil gereklilik olabilir. Bunuda direkt olarak isterler şekillendirmiştir. Siz eğer 100-120 km menzilli anti-uçak odaklı bir füze değilde en azından anti-srbm kabiliyetli 150-250 km arası bir menzilde 20-30 km en az irtifalı bir füze istiyorsanız onun aktif radar başlığı ve onun çapının büyümesi lazımdır. Buna binaen eklenecek daha gelişmiş ew ve datalink sistemleri, two coloured iir başlıkları bunların soğutma ve güç sistemleri füzenin çapını ve boyutlarını şekillendirmektedir. Türkiye uzun bir süredir Anti-Balistik alt sistemlerini geliştirmektedir 

Örneğin ; 

- Bundan bir kaç ay önce Tübitak Sage'nin İtki Yönlendirme Dacs sistemi üzerine çalıştığını gördük.



- Aselsan ve Roketsan'ın 3 aşamalı kızılötesi arayıcı başlık çalışmaları vardır. Fotoğraftaki başlık 200 mm olabilir. Ancak iir başlıklar füze gövdesine göre çok daha düşük çaplıdır. Genelde son aşamaya kadar bir kapak ve siper bölümü ile sürtünmeye karşı korunur.




-  Kinetik enerjili Hit to Kill harp başlıklarını ilk olarak Roketsan Sungur'da küçük ölçekli de olsa gördük ; 



Yine Türkiye'nin katı yakıtlı motorlar, sıvı yakıtlı motorlar alanında aldığı yolu son uzay çalışmalarında görmekle beraber Türkiye uzun süredir topçu roketleri ve balistik füzelerde katı yakıtlı roket motorlarını kullandığını gördük.




Peki Bizim Siper Nasıl Olabilir ? 


Siper'in son çıkan fotoğraflarından gördüğümüz füzenin proporsiyonu Sm-2 Blok IIIC'ye benzemektedir.  Bu yüzden füzenin en az 150-160 km menzilli olacağını söylemek mümkündür. Çünkü mevzubahis füze ; 

+ 100-120 km bandında olmayacak kadar geniş çapta

+ Tf-2000 çapında bir geminin radar sensör ağı için minimum sm-2 sınıfı bir füze gerekmesi

+ Halihazırda booster kullanmadığından mevcut haliyle zaten çok uzun menzilli bir füze olması gerektiğinden

+ Diğer yandan füze sisteminin menzili en az 150-200 km menzilli çafrad çfr'ın tek plakası boyutlarında bir atış kontrol radarı kullanmasından mütevellit  bu mevzubahis menzillerde bir füze beklenmektedir.

Diğer yandan söz konusu füzenin burun şekli sadece aktif radar arayıcı başlıklı bir füzeden çok iir başlıklı terminal aşama güdüm sistemini gizleyen burun konisi gibi durmaktadır. Şayet iir başlık varsa dacs'da olmalıdır. Ancak tabi bu itki yönlendirmenin de seviyeleri vardır ve böyle bir füzede olsa bile ancak Aster-Block 1 NT'deki gibi bir seviyede olması mümkündür. 

Ha denilebilir madem iir seeker, dacs var neden booster yok. Bence o booster'un gerekeceği menzillere henüz aktif radar arayıcı başlık menzili, datalink menzili veya Aselsanın yapmayı planladığı çok uzun menzilli İsrailli Elm-2090u radarının muadili Yüksek İrtifa Radar'ın hazır olmamasından kaynaklanabilir.

Aselsan Yüksek İrtifa Radar

Kısaca toparlarsak ilk aşamada 150-250 km arası menzil, 20-30 km arası irtifa'da opsiyonel tek renk iir başlık + basit dacs'lı anti-srbm kabiliyetli bir Siper, daha sonra da 3 renk iir, ikincil ve/veya üçüncül aşama booster, kinetik kv ve gelişmiş 6 nokta dacs'lı bir Siper Gums beklemek yanlış olmaz.




Siper HSS'nin yapılanma şekli ise biraz Rus ve Nato karışımı olmuş gibi görünüyor. Yapılanmada Rusların Alay/Sistem tabiri bizde sistemi hava kuvvetleri kontrol edeceğinden Filo olarak adlandırılmış.
Her filo 2 bataryadan ve komuta kontrol ile menzili en az 450 en fazla 750-800 km menzilli s band teirs radarına sahiptir. Her batarya da 6 füze atan 4 atıcı araçtan ve minimum 150 maksimum 250 km menzilde (çok daha ufak radarlardan mar-d bile en az 100-120 km menzilli iken) atış kontrol radarından ve alt sistemlerden oluşuyor. 24 füze standartı 6 atıcı araç ve 4 füzeli patriot bataryasına benzer bir altyapıdadır.


ELM-2090

Yorumlar

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Şuan ve önümüzdeki uzun süre MRBM vurmak gibi bir dert olduğunu sanmıyorum...TSK'nın derdi hava soluyan hedefleri mümkün olduğunca uzun menzilden yok etmek, BMD öncelik değil

    Füze hit-to-kill kabiliyete sahip olmayacakmış gibi görünüyor.Öyle olsa Aster-30 ve Stunner'daki gibi ufak füze arkasına booster olurdu.Gökdoğan üzerinden bir füze geliştirilebilirdi

    Şuan gösterilen füze SM-2 Block IIIC muadili bir füze gibi görünüyor.Ana hedef hava soluyan hedefler, tabi ki düşük kabiliyetli SBRM'leri belki engelleyebilir.

    Daha sonra tabi ki Siper'e MK72 benzeri booster takılarak SM-3 ve SM-6 benzeri füzeler çıkarılabilir.EKV filan gerekebilir SM-3 için tabi ki.

    Ama TSK'nın booster'a pek sıcak bakmadığını biliyoruz o yüzden booster'lı bir Gökdoğan istememesi gayet doğal

    Bu füze SM-2 Block IIIC'nin yanı sıra PAC-2 GEM-T muadili ona benzer menzilde bir füze olacak farkı dikey atış ve aktif radar güdümü.İkisinde de ana ama hava soluyan hedefler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tsk için Mrbm vurmak dert olmasa Aster Block 2 Bmd için yanıp tutuşacağını işbirliğine gitmek isteyeceğini düşünmem. Gayet Türkiye'yi de etkileyen bir tehdit. Füzenin tipi ile başlığının pek alakası olacağını sanmıyorum. Keza Sm-3 Füzeleri de hit to kill başlığa sahip ve dediğiniz gibi bir şekle sahip değil.

      Ancak dediğiniz gibi Sm-2 Blok IIIC gibi bir füze olma ihtimali yüksek görünmektedir. Tsk'nın booster'a karşı olduğunu düşünmüyorum ancak zaten elinizde iyi bir roket motoru varsa ve isterlerdeki menzillerde etkin olabilmek için gökdoğan arayıcı başlığından daha büyükleri lazımsa füzenin çapının büyümesi ve olayın boosterlı gökdoğandan çıkması gayet normaldir.

      Tabi boosterlı gökdoğana özellikle çapı 260mm'den fazla olmayacak bir booster'a sahip ve 100-120 km menzilli bir füzeye ismi göktuğ mühimmatlı hisar olur veya hisar g+ olur hala ihtiyacımız var. Çünkü mevcut gemilerimizin vls sayısı az, vls eklemek zor ve yeni gemi yapımı seneler alıyor. O yüzden 100-120 km menzilli bir quadpack füze gereği hissediliyor.

      Sil
  3. Güzel bir bilgilendirici makale olmuş.
    Bilindiği üzere gelişen savaş şartlarında havadan yere ve karadan karaya füzelere karşı çeşitli hss füzeleri ve sensör sistemleri geliştirilmektedir fakat geliştirmelerin isterlerinin güncel şartlaraa uyum konusu irdelenmemekte geliştirilen sistem süre içinde şartları eksikkarşılamaktadır.
    Öncelikle füzemizin önleme yapacağı kademeye göre hacmi değişmekte buda maaliyeti artırmakta hatta hacim dolayısıyla önleme yüzdesi düşebilmektedir.Burda önlemeyi saldırı sistemlerine karşı mümkün olan en az hacimle en az maliyet ve mümkünse hiç zayiat vermeden bertaraf edebilmektir.15 25 km. irtifa ve 150 200 km önleme menzili günümüz şartlarında hem füze hem uçak için düşük kalmaktadır artık hss sistemleri 800 ila 1500 km arasında radar menziline ve en az 400 ila 600 km füze menziline ihtiyacımız bulunmaktadır zira bir uçakgemiye en kötümser tahminle 250 km. en iyimser tahminle ise 150 km den füze atabilmektedir işte düşman unsurlarını ihtiva eden hava araçlarına o füzeyi attırmamak gerekmektedir.
    Gelelim kıtalar arası balistik füzeler ve diyer nükleer başlıklı füzelerin önlenmesine bu füzelerin kesinlikle terminal aşamasında deyil atmosfer dışında vurulması gereken füzeler olup buda füzenizin en az 120 km irtifa menzili ve en az 400 km menzile sahipolması ki toplamda 520 km uçabilmesi ki bu kabaca bir hesaptır normalde bu füzenin etkili olabilmesi için en az 600 km menzile sahip olması gerekmektedir.Burdaki sorun her zaman füzenin hacim olarak büyük olmasıdır mesele bu menzildeki bir füzeyi hacim olarak nasılküçültebilir ve kullanabiliriz....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder