Tübitak Neb: Sadece Bir Mağara Avcısı mı ? Yoksa Ege'de Hava Üstünlüğünün Anahtarı mı ?

 

Tübitak Neb Güdümsüz Hali

    20. yy'ın özellikle ikinci yarısı bize öğretmiştir ki savaşlarda düşmanın hava alanlarını ilk vuran ve hava savunmasını susturarak hava hakimiyetini kazanan ülke diğer tarafa üstün gelmektedir. Bunu 1967 Altı Gün Savaşları, 1980 İran-Irak Savaşı ve 1990 Körfez Savaşı ve sonrasında görmek mümkündür. Bugüne kadar Türk-Yunan mücadelesinin hava-yer angajman safhası hep seyir füzeleri ve hava savunma sistemleri üzerinden değerlendirilmişse de çok farklı bir boyutu daha vardır. Buna kısaca sığınak delici mühimmat ve uçak hangarı dengesi de demek mümkündür. Düşman hava kuvvetlerini yok etmek çok önemli olduğu için genellikle modern savaşlar hava üslerine ve alt sistemlerine yapılan süpriz saldırılar ile başlar. 

    Buna genelde "Pre-Emptive Strike" yani önleyici saldırı da denir. Ancak bu tip saldırılar da  düşman hava savunmasını bastırsanız bile başarısız olabilir. Bunun en büyük örneklerinden birisini 1980 İran-Irak Savaşında görmek mümkündür. Savaşın başına Irak kurmay kademesi tıpkı İsrail'in Arap ülkelerine 1967'de yaptığı gibi süpriz bir hava saldırısı yapmayı planlamıştır. 22 Eylül 1980'de İran'a karşı ciddi bir hava saldırısı düzenleyen Irak Hava Kuvvetleri oldukça başarısız olmuştur. Bunun en büyük sebebi İran'ın yine İsrail'in 1967'de yaptığı bu süpriz önleyici hava saldırısından ders alıp uçak hangarlarını kalın dayanıklı betonla güçlendirmesidir. Bu yüzden Irak uçakları bir kaç uçak ve çoğu hemen tamir edilecek bir kaç pist vurmaktan öte gidememiştir. Nitekim Iraklılar bir gün sonra yaklaşık 140 uçak tarafından yapılan Kaman 99 Operasyonu karşı saldırısına maruz kalıp hava etkinliğinin %55'ini kaybetmiştir.

    


Yunan Hava Kuvvetlerine Ait Bir F-16 Hangarı

    Modern savaşlarda, muharebelerin başında hava kuvvetlerinin büyük bölümünü kaybetmemek çok önemlidir. Söz konusu iki eşit veya eşite yakın güç ve hazırlıkta kuvvet ise bunun en büyük kilit noktalarından birisi yeteri kadar fazla akıllı ve gelişmiş havadan atılan mühimmata sahip olmaktır. Bu yüzden Türkiye'nin kendi akıllı mühimmatlarını üretebilmesi çok büyük önem taşıyor. Yunanistan bilinene göre şu an sadece 200 Gbu-24, 250 Gbu-27 ve 100 Jdam'a sahiptir. Bunlar delici kabiliyete sahip başlıklar taşıyabilen mühimmatlardır. Bunlardan kaçı sığınak delici başlığa sahiptir, kaçı kullanılmıştır ve kaçı kullanılmaya müsaittir bu bilinmemektedir. Bu yüzden bu konuda Yunanistanın eli dardadır. Yine bilinene göre Yunanistan'ın elindeki mühimmatlar Blu-109 delici başlığa sahiptir. 

    Yunanistan da Blu-116 delici başlık olup olmadığı belli değildir. Blu-109 delici başlığı 1.8 metrelik güçlendirilmiş betona nüfuz edebilmektedir. Bu yüzden her ne kadar güçlü bir hava kuvvetleri ve hava savunmasına sahip olmak çok önemliyse de son savunma amaçlı uçak hangarlarını Blu-109 delicisine dayanıklı hale getirmek daha önemlidir.Çünkü kuşkusuz Yunanistan'ın en büyük muharip planlama ekolü kritik üs ve bölgelere süpriz hava saldırısı yapıp Türk karşı saldırısına büyük güçler gelene kadar dayanmak ve büyük güçleri bir kez savaşa soktuktan sonra destekleri ile küçük asya'Anadolu'da ilerlemeyi ummaktır.  

Tübitak Neb Özellikleri İnfografiği  ©AA

    Tübitak Neb yani Nüfuz Edici Bomba ilk çıktıkları günlerden beri genel olarak terörist mağralarını yok edecek bomba olarak düşünüldü ve değerlendirildi.  Ancak bu bombaya sahip olmanın en önemli tarafı Türkiye'nin yerli olarak kendi hangar delici bombasını hemde en az 2,1 metre güçlendirilmiş betonu delebilecek kabiliyette olarak sahip olmasıdır. Bu Türkiye'ye hem büyük bir lojistik rahatlık ve maliyeti etkinlik sağlayacak hemde herhangi bir ambargo tehditi olmadan bu mühimmatı Türk Siha Envanteri ile kullanabilme şansına sahip olacaktır.



    Bir çok uzmanın belirttiği gibi Akıncı ile Türk Hava Kuvvetleri yeni bir seviyeye erişecek. Çünkü ciddi tonajlarda kanat ve hassas güdüm kitli mühimmat ve seyir füzeleri ile uçan ve stratejik saldırı kabiliyetine sahip yüksek irtifa da uçabilen sihalara sahip olacağız. Tb-2'nin taktik ve operatif anlamda getirdiği başarıyı, stratejik anlamda görebilmek umuluyor. Tübitak Neb bombasının Akıncıda kullanılıp kullanılmayacağı belli değil. Ancak İkili kanat formatında performansından biraz kısarak taşıyabileceğini düşünmek mümkündür. Bilindiği gibi Türkiye Tb-2 birim maliyetini 5 milyon dolarlara indirmiş ve bu paranın da bir çoğunu yurtiçinde tutabilmiştir. Bu fiyat/performans avantajının Akıncı'da da olacağını düşünerek sayısal olarak yüksek sayıda olacakları mümkün görülmektedir.

    Bu sihaların Neb taşıyabilmesi demek Yunanistan'ın yapacağı ani bir saldırıya karşı vereceğimiz tepkide veya direk olarak süpriz saldırımızda hava üstünlüğü ve sead görevlerinde kullanabileceğimiz insanlı jet sayısını iki katına çıkarabilecek onların Yunan hangarları ve yerdeki uçaklarına angaje işlerini Akıncılarla riske girmeden ve Patriot + Hawk dışındanki sistemlerin menzilİ dışından angajmanla vurabilmelerine ve Tb-2'lerin piyade ve zırhlı araçların üstündeki etkisini daha stratejik hedeflere karşı görmemize yarayabilir.

Yorumlar